KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER, YA HEP BERABER!

Değerli hemşerilerim merhaba,                                            

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına girerken, GEZİ direnişi günlerinde yaşadıklarımızı hatırlatıp bazı ilave bilgiler vererek sizleri etki alanınızda düşünmeye devam etmek istiyorum. Umarım ilginizi çeker ve yararlı olur.

O günlerde Çayyolu’nda yaşayan duyarlı komşular, haftanın üç günü düzenli yapılan forumlarda birbirlerini tanımak ve birbirlerinden öğrenmek için Çayyolu Üç Fidan Parkında buluşuyorlardı. Eğer sizler oralarda değildiyseniz; Dikmen’de, Tuzluçayır’da, Batıkent’te veya başka bir Ankara mahallesinde, sokağında benzer buluşmaların parçaları olarak KOMŞULARINIZ ile tanışıyor, HAKLARINIZI savunuyor, ÖZGÜRLÜKLERİNİZ için direniyordunuz eminim.

Resmi kayıtlara göre; 10 milyondan fazla yurttaşımızın etki alanlarında biraraya geldikleri yaz aylarından sonra 10 binlerden, binlere, yüzlere ve hatta onlara düşen sayımızın bu kadar hızla azalmasını, hep birlikte neden sorgulayamadığımızı merak edenlerdenim.

Üç Fidan Forumu sohbetlerinden birinde, ETKİLİ NİCELİK / ÖZNELER yaratmak için gündeme getirilen Kent Konseyi / SEMT MECLİSİ kavramlarını sorgulayanlardan biri de bendim.

ÇANKAYA KENT KONSEYİ’nin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesinde belirtilen hedefler doğrultusunda; 13 Ekim 2009’da Çankaya ilçesi sorunlarını ele almak, yerel yönetimlere ve karar alma süreçlerine halkın katılımını sağlamak, kentin kalkınma, gelişim ve eylem planlarını hazırlamak, bu planların hayata geçirilmesi için belediye yönetimi ile koordinasyonu sağlamak, yerel demokrasinin gelişim ve yerleşimine katkıda bulunmak amaçlarıyla kurulduğu söyleniyordu.

Kent Konseyini, Semt Meclisini anlamaya çalışmak amacı ile konuyu araştırıp diğer komşularını bilgilendirmek ile görevlendirilenler arasında da, semtteki aktif gönüllüler, muhtarlar, esnaflar, okul aile birlik yöneticileri ve daha fazlasını ziyaret edip olası “yapı” hakkında görüşlerinin yazılı notlar halinde toplanma sürecinde de var idim.

Çayyolu Semt Meclisi Kuruluş Genel Kurulunda yürütme kurulu üyeliğine seçilenlerden biri de oldum.

İzninizle, sizlere ÇAYYOLULU SEMT SAHİPLERİNİN gerçekleştirdikleri ve benim de tanık olduğum bazı olaylardan bahsederek sizleri Kent Konseyi ve Meclislerinin potansiyelleri hakkında bilgilendirmek istiyorum.

  • Ülkemizde 7 (yanlış okumadınız yedi) güne yayılan ilk “Genel Kurul” yapıldı, sanıyorum en az iki kez. Sonrasında ise mecbur olunmamasına rağmen, ülkemizde sadece Çayyolu’nda, her sene seçimli genel kurullar iki gün olarak gerçekleştirilmeye devam ediliyor.
  • İlk altı ay, istisnasız her hafta, birlikteliğin Semt Meclisi şemsiyesi altında olmasının ANLAMI ve etkili çalışmalar yapılabilmesi için ÇAYYOLU SEMT MECLİSİ YÖNERGE maddeleri tek tek tartışıldı.
  • Oy birliği ile alınan ilk kararlardan biri semt meclisinin başkanı yerine sözcüsünün olması gerektiği idi, sonraki yıllarda sözcü yerine eş sözcüler seçilmeye başlandı.

  • Ülkemizdeki iyi örneklerden biri olduğuna inandığım, yaklaşık 30 dakika süreli görsel “Çayyolu Belgeseli 2014” adı ile youtube’da yayınlandı. Tamamen gönüllülük esası ve sıfır bütçe ile üretilen, senaryosu komşulara ait olan eserin kurgu ve montajı Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından yapıldı.

  • Ülkemizde kaç Semt Meclisinin ve Kent Konseyinin şarkısı var bilemiyorum ama gönüllülerinin özgün güfte ve özgün bestesi ile oluşan şarkı Çayyolu Semt Meclisi genel kurul tarafından onaylandı.

  • 19 & 20 Aralık 2015 tarihinde “2050 Hayallerimiz ve 2020 Hedeflerimiz” üst başlığı ile çok değerli konuklar ve komşuların katılımları ile Panel ve Forumlar gerçekleştirildi. İlgili somut adımların sağlıklı tartışılabilmesi için veriler toplandı, anketler yapıldı. Söz konusu çıktılar hem web sitelerinde yayınlandı, hem de basılı hale getirilerek semtte yaygınlaştırıldı.

  • ODTÜ ve TEDÜ Sosyoloji Bölümleri başkanlarının bizzat yönettikleri Muhtarlar, Site ve Dernek yöneticileri katılımları ile dört grup halinde odak grup çalışmaları yapılarak semtte yaşayanların birikimleri, hayalleri, potansiyelleri ve olası işbirlikleri değerlendirildi.

  • ATILIM Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencileri ile “yerel yönetim sistem ve araçları” konusunda anket uygulamaları ve mini çalıştay gerçekleştirildi.
  • Semtteki üç höyükten biri olan Kutuğun / Çayyolu höyüğü arkeolojik kazıları desteklendi.

  • AFSAD sanatçılarının, yüzlerce yıllık tarihleri olan Kutuğun, Lodumlu, Alacaatlı ve Dodurga köylerinde, çektikleri fotoğraflardan oluşturulan “Kazanırken Kaybettiklerimiz fotoğraf sergisi” Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde 1 – 10 Aralık 2017 tarihleri arasında Ankaralıların, daha sonra da semtte bir alışveriş merkezi ve bir ilköğretim okulunda komşuların dikkatlerine ve ilgilerine sunuldu.

  • “Kazanırken Kaybettiklerimiz” projesinin bir de senaryosu komşulara, kurgu ve montajı Başkent Üniversitesine ait youtube’da yayında olan 6 (altı) dakikalık bir kısa filmi var.

  • Ankara Üniversitesi Peyzaj Bölümü öğrencileri tarafından, iki dönem hem semtte, hem de Ankara Üniversitesi sınıflarında akademik çalışmalar yapılarak, semtin yaklaşık 5.500 yıllık tarihine saygı ile “Çayyolu Doğa ve Kültür Yolu” fikir Projesini hazırlanarak Ankara Büyükşehir Belediyesine sunuldu.
  • Yaklaşık altı yıl her Perşembe akşamı devam edilen sohbetler sürecinde, her ayın ilk Perşembesinde her seferinde farklı bir kentten Kent Konseyi temsilcisi konuk edilip, ülkemizdeki ilgili özgün birikimlerden yararlanılmaya, birbirimizden öğrenmenin keyfi yaşanmaya ve gelenekselleştirilmeye çalışıldı.
  • İlçe ve İl Belediye Meclislerinin hem gündemleri hem de semt ile ilgili kararları düzenli olarak takip edildi.
  • Ankara Büyükşehir Belediyesi eski yönetiminin kapalı kapılar ardında yaptığı ihalelerle Yap İşlet Devret modeli ile sözleşme imzaladığı hatta 29 Mart 2019 günü -seçimden sadece iki gün önce- işyeri teslimi yaptığı “yeşil bir alanın ticari merkeze dönüştürülmesi projesi” direnen komşuların cesur mücadeleleri ve meslek odalarımızın teknik destekleri ile durduruldu.
  • Diyanet İşleri Başkanlığının “sağlık imarlı parsellerini ticari alan ve konuta çevirme girişimleri” son anda fark edilerek ısrarlı mücadeleler ve meslek odalarımızın teknik destekleri ile durduruldu.

  • 2014 ilkbaharında gerçekleştirilen çalıştayda Çankaya Belediyesi 2015 – 2019 Stratejik Planına 6. Amaç olarak “HALKIN Yönetime Katılımını Sağlamak” maddesi önerildi, ekletildi.
  • Ülkemizde çok sık (belki de hiç) rastlanmayan bir şekilde, Yerel Yönetim süreçlerinde komşularını temsil edecek olan Muhtar ve Azaları ile Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerinin olası yetkinliklerini gündeme getiren bir anket uygulaması yapılarak, hangi görevlere hangi birikim ve yetkinlikler ile aday olunmasının gerektiğine dikkat çekilmeye çalışıldı.

  • 2015 sonbaharında yapılan çalıştayda hep birlikte hayal edilip, ilgili süreci beslemek üzere planlanan etkinlikler başarı ile tamamlanarak 2018 yılı sonunda “2019 SEÇMEN BEYANNAMESİ” yazıldı. Seçimlere üç ay kala sosyal medya sayfalarında yayınlanarak hem komşular hem de ilgili adaylar ile paylaşıldı.
  • 2014 – 2019 yıllarında yaklaşık beş yıl Çankaya Kent Konseyi neredeyse hiç yokken dahi semt ölçeğinde faaliyetlere devam edildi. O kadar başarılı olundu ki; 2019 Mart yerel seçimleri öncesinde Belediye Başkan adayı Semt Meclisini ziyaret ederek seçim öncesinde Çankaya Kent Konseyi genel kurul tarihini ilan etmeyi kabul etti.
  • Çiğdem, Bahçelievler, Kırk Konaklar ve Üniversiteler mahallelerinden komşuları ile oluşturdukları Çankayalı Komşular çalışma grubu olarak, 25 & 26 Mayıs 2019 tarihinde ülkemizde ilk ve hala tek “iki gün olarak yapılan” Çankaya Kent Konseyi genel kurul sürecinin kurgulanması ve gerçekleştirilmesine ciddi katkılar sunuldu.
  • Her şey toz pembe değildi ve tabii ki çok emek verildi.
  • Çayyolu’nun ve Çayyoluluların potansiyellerini düşününce sözünü ettiğim performansların çok düşük olduğu da söylenebilir. Muhtarlarımız, onlarca sivil toplum örgütü ve yüzlerce apartman/site yöneticileri ile daha fazlası yapılabilirdi, yapılmalı, katılıyorum. Ama Gezi’nin bize önemli miraslarından biri olan sloganın dediği gibi; BU DAHA BAŞLANGIÇ!
  • Performans potansiyelle uyumlu olamasa da, yukarıda özetlemeye çalıştığım iyi örnekler yeni siyaset kültürünü inşa etmek için önemli motivasyon kaynakları olabilirler diye düşünüyorum. 5393 sayılı kanunun 13. maddesinin tarifi ile BİZ, HEMŞERİLERİN sadece seçmen değil kent yaşamının ÖZNELERİ olduğumuzun farkındalığı ve özgüveni ile mücadele etmemiz çok anlamlı ve çok değerli.
  • Çayyolu’ndan sonra birkaç yıldır yaşadığım Ayrancı’da süreç yeni yeni başlıyor. Gecikmeli de olsa yaklaşık bir sene önce ilk genel kurulu yapılan Ayrancı Semt Meclisi bünyesinde “Farkındalık ve Tanıtım Çalışma Grubu” henüz kuruldu. Yani, 2023 yılında her gün daha fazla komşumuz Kent Konseyinin ve Meclislerinin bizlere sağladığı HAK ve verdiği SORUMLULUKLARI fark ediyor, merak ediyor, yaratıcı katılım süreçlerini zorluyor olacaklar. İşte UMUT ?
  • Keşke; Çankaya Kent Konseyi Akademisi benzer farkındalık ve bilgilendirme süreçlerini Belediye Meclis üyelerimiz, Muhtarlarımız, Belediye yöneticilerimizden başlayarak tüm belediye çalışanları için tasarlayabilse, gerçekleştirebilse..
  • Keşke; Kent Konseylerinin birilerini ve veya bir yerleri örgütlemek için değil, kentlilere hayalleri ve ihtiyaçlarını ortaklaştırabilecekleri alanlar açmak için var olduklarını, çatışma ve rekabet yerine güven ve iş birliği ilkeleri ile hemşerilerin tanışabilecekleri ortamlar olduklarını HEP BİRLİKTE öğrenebilsek..
  • Seçimli olanından sonra geçen yaklaşık 17 ay içinde hiç genel kurul yapmamış olan Ankara Kent Konseyi şubat ayının ilk yarısında genel kurul yapmaya hazırlanıyormuş. İşte UMUT ?
  • Yıllardır haykırdığımız sloganı anlamaya çalışmak ve içselleştirmek zamanıdır, diye düşünüyorum; “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hep beraber!”

Yukarıda anlattıklarımı üç kelime ile özetlememi isteseniz YEREL, GÜVEN, İŞ BİRLİĞİ kavramlarını seçerdim. Sizin aklınıza neler geliyor bilmiyorum ama ben Çayyolulu komşularımın parçaları oldukları bu çok özel sürece akademik ilginin daha fazla olmasının ülkemiz demokrasi geleneği / geleceği için yararlı olacağına inanıyorum.

Acaba, bir sosyolog doktora öğrencisi “Kent Konseylerinde İş Birliği”, bir psikolog doktora öğrencisi “Kent Konseylerinde Güven”, bir siyaset bilimci doktora öğrencisi de “Kent Konseylerinde Yerellik” başlıkları ve farklı derinlikleri ile “Çayyolu Semt Meclisi özelinde Kent Konseyleri ve Meclislerinin POTANSİYELİ” konusunu çalışsalar, sizce de yararlı olmaz mı, ne dersiniz?

Sevgilerimle,
www.mehmetcpeker.biz

1 thought on “KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER, YA HEP BERABER!”

  1. Mehmet hocam gerçekten çok iyi bir çalışma olmuş şuan devam ediyormu ,ancak samimi düşüncemi bu pratik başka semtlerde zor uygulanır selamlar

Sizin düşünceniz nedir ?

Scroll to Top