Değerli arkadaşlarım, komşularım, hemşerilerim, yurttaşlarım merhaba,
Sizce en önemli sorunumuz nedir?
Bence en önemlisi; bir araya gelemiyoruz.
Geldiğimizde birbirimizi “anlamak için” dinlemeyi başaramıyoruz.
Birbirimizi dinlemeyince büyük resim, anlam, strateji, hedef ve olası ortak adım konusunda uzlaşamıyoruz, bunun sonucu olarak başkalarının stratejilerine yem oluyoruz.
Gelenek ve popüler kültür de müsait olunca işler her yıl daha da kötüye gidiyor.
Artık farklı bir şeyler yaparak, hak etmeyip yaşadıklarımızı tersine çevirmek gerekiyor, onun için de öncelikle yapılacak olan BİZ olmanın önemine inanmak, sizce de öyle değil mi?
Aslında “söylemde” İNANIYORUZ ama koşullar izin vermiyor, fırsatları değerlendiremiyoruz ..
Acaba Kasım ayı BİZ için yeni bir UMUT olabilir mi?
Bence olur. Nasıl mı?
Bildiğiniz gibi; 2020 yılı içinde yapılması gereken Derneklerin genel kurulları (pandemi nedeni ile) önce Ağustos sonra da Kasım ayına ertelendi.
Yani, yüzlerce Dernek seçimli genel kurullarını –tekrar ertelenmez ise- Kasım ayı içinde yapacaklar.
Binlerce üyenin bir araya gelecekleri Kasım ayının hepimize UMUT olabilmesi için bir önerim var.
Seçimli Genel Kurul yapmak zorunda olmayan sivil toplum örgütleri de hatta apartman / site yönetimleri de seçimsiz Genel Kurullar yaparak üyelerini, komşularını buluştursunlar ve “2020 Kasım ayı” herkesin yol arkadaşları ile “birlikte olmak, birbirlerini dinlemek, birlikte düşünmek” ayı olsun!
Sözünü ettiğim UMUT’u somutlaştırıp, üyesi olduğum ODTÜ Mezunları Derneği, gönüllüleri olduğum Çankaya Kent Konseyi ve Ankara Kent Konseyi ile çok değer verdiğim Mülkiyeliler Birliği başta olmak üzere tüm örgütlü yapıların Yönetim Kurullarından dilediklerimi yazmak istiyorum.
Bir kaç gün içinde seçimli veya seçimsiz Genel Kurul tarihleri belirlensin ve gündem taslakları ile birlikte ilan edilsin.
Söz konusu davet metinlerinde, Genel Kurulların verimli olabilmeleri için üyelerin katılımları ile önümüzdeki üç ay içinde yapılacak çalışmaların takvim taslakları da açıklansın.
Genel Kurul gündem taslağı içinde mutlaka BİZ “üyelere, gönüllülere ilave olarak” yurttaşlar öznesi ile ilgili de bir madde mutlaka olsun.
BİZ olmayı iki aşamalı (üyelik ve yurttaşlık dışında hemşerilik) olarak ele almak üzere Kent Konseyleri ile ilgili bir madde de ayrıca ilave edilsin.
Hatta Genel Kurul duyuruları ekinde Kent Konseyleri geneli ile Ankara ve Çankaya Kent Konseyleri özellerinde bir bilgi notu da üyeler ve gönüllüler ile paylaşılsın.
Genel Kurula giden süreçte üyeleri motive etmek ve aidiyetlerini arttırmak için “üyelik, yaşanan kent ile hemşerilik ve yurttaşlık sorumlulukları hakkında” bakış açılarını öğrenebilmek için davet metni altına ilgili bir anket bağlantısı eklensin.
Hangi Sivil toplum Örgütleri ile hangi alanlarda işbirliği içinde olunmasının yararlı olabileceği konusunda üyeler ile fikir alışverişlerinde bulunulsun.
Yukarıda yazdıklarıma “bence olabilir ama” demek yetmez değerli arkadaşlarım, komşularım, hemşerilerim, yurttaşlarım.
Bence bu kez “ama”nın üstesinden gelmeliyiz!
Sivil toplum Örgütlerinin Yönetim Kurulları, “bizi yine seçin” önceliklerinden daha farklı bir yaklaşım ile üyelerini aktif üye, aktif hemşeri, aktif yurttaş ve BİZ olmak süreçlerine katılmaya davet etmeliler.
2021 ve 2022 yıllarının ekonomik, sosyal vd alanlardaki zorluklarını kolaylaştırmak adına “yeni bir kültür inşa edebilmek” için önemli bir adım atmalılar.
Bence bu değerli CESUR adım ile KATILIMA DAVET çok şey değiştirir ve bu Kasım ayı UMUDU ARTTIRIR.
Eğer önümüzdeki yaklaşık üç ayı bu yaklaşım ile yönetebilirsek, İç İşleri Bakanlığından gelebilecek “genel kurulların ilkbahara ertelenme” talimatı ile de kimse üzülmeyecek, çünkü yıllar sonra üyeler aktif olmanın keyfini ve sorumluluğunu yaşamaya başlamış ve tadını almış olacaklar.
Sizce de öyle değil mi?
BİZ istersek, Kasım ayı UMUT ayı olmaz mı?
Sevgilerimle,